Page 77 - e-dergi 8
P. 77
77
Su Yönetiminde Yeni Yaklaşım
Samsun E-Dergi
Bir yandan bu düzenlemeler sürerken diğer taraftan olmayı sürdürmüştür.
Ülkemizin Başkanlık sistemini kabul etmiş olması ve Takip eden yıllarda su yönetimini doğrudan ve dolaylı
bu sistemde yerel yönetimlerin yetki ve sorumluluk olarak etkileyen birçok yasal düzenleme ve farklı
alanlarının genişletilmiş olması, bu kapsamda kurumlara verilen yetki ve görevler ile Türkiye’de su
Türkiye’nin nüfusunun yüzde 80’inin yaşadığı 30 yönetimi oldukça karmaşık hale gelmiştir. Türkiye’nin
büyükşehirdeki İl özel idarelerinin yetkilerinin hızla artan su ve enerji talebi bu kaynaklarımızı doğal
belediyelerin bazı birimlerine devredilmiş olması çevreye zarar vermeden geliştirmemizi ve daha
ülkemizi yeni arayış ve çalışmalara yönlendirmektedir. akılcı, planlı kullanmamızı zorunlu kılmaktadır. Su
Ülkemizde su yönetiminin yeniden yapılanması ve su yönetimi konusunda en temel ihtiyaç bir ‘su yönetimi
yönetimi politikaları tespit edilirken suyun yaşamsal stratejisine’ sahip olunması, bu strateji temelinde su
öneme sahip bir doğal kaynak olduğu ve bu nedenle yönetimi yeniden yapılandırılmasıdır.
de ekonomik olmaktan çok toplumsal değere sahip
olduğu göz ardı edilmemelidir.Türkiye’de, 1930’lu
yıllardan başlayarak, su ile ilgili çerçeve kanunlar
çıkarılmış ve su yönetimi için yasal bir düzleme
yerleştirilmeye çalışılmıştır.
1980’li yıllardan itibaren nüfus artışı ve artan
şehirleşme ve sanayileşmeye paralel olarak artan
çevre ve su kirliliğinin önlenmesine yönelik 1983
yılında Çevre Kanunu çıkarılmış, 1988 yılında Su Kirliliği
Kontrol Yönetmeliği kabul edilmiş ve 1991 yılında
Çevre Bakanlığı kurulmuştur.
1980’lerle birlikte su kalitesi yavaş yavaş önem kazansa
da su kaynaklarının geliştirilmesi yine de temel öncelik