Page 19 - E-Dergi-Sayı 3
P. 19

Samsun E-Dergi    İbrahim Kalın Röportaj











































           tarihi sorgulamak da bize yeni perspektifler mutlaka sunacaktır. Farklı
           alternatiflerin olduğunu hatırlamamıza fayda sağlayacaktır.                      “
           Burada geleneğe bakışımız da son derece önemli. Bizim geleneksel
           bir gözle bakmamız lazım. Hangi soruları sordular? Kendi zamanları         Bir sorunu,
           içerisinde o soruları mı sordular?  Bunları bizim sormamız lazım.
                                                                                      bir meseleyi
           Tarihte her düşünce hareketi mutlaka bir köklü geleneğe dayanmıştır.
           Köksüz, bir yere dayanmayan bir hareketin başarıya ulaşma şansı         çözemediğinizde
           yoktur. Bir milletin bugün yarınını inşa edebilmek için mutlaka           onu başka bir
           dayandığı tarihi bir birikimi vardır. Bir gelenek, bir geçmiş vardır.
                                                                                 zemine yansıtarak

           İslam dünyasının Batı ve modernite karşısında yaşadığı krizi
           nasıl tanımlıyorsunuz?                                                        çözmeye
                                                                                   çalışırsınız. Bir
           Modernite dediğimiz zaman onu tek bir düşünceye, ekole indirgemek
           mümkün değil. Bu konuda daha fazla detaylı çalışmaların yapılması    anlamda İslamofobi
           gerek. Ama özellikle 18. yy.’da İslam dünyasındaki modernleşme
           hareketlerine baktığınızda iki ana akımın ya da tavrın öne çıktığını   korkusunu ya da
           görüyorsunuz. Birincisi mutlak teslimiyet diğeri de mutlak reddiyecilik.   olgusunu üreten
           Ya başka çare yok deyip her şeyimizle Batı medeniyetine dahil
           olmalıyız ya da Batının her şeyi bize ters diyerek reddetmeliyiz.       bakış açısı, Batı

                                                                                    toplumlarının
           İslamofobi konusunda neler söylemek istersiniz?
                                                                                    kendi içindeki
           Bahsettiğiniz bu korku sistematik olarak inşa edilmiş bir korku.
           Bunun çok farklı boyutları var. Kültür ve siyaset boyutu, uluslararası   sorunlarını başka
           boyutu, emperyalizm boyutu, medya ve algı boyutu var. Korkunun
           işlevine bakmak lazım. Neden böyle bir korkuyla bakılan bir güruha,   bir zeminde çözme
           bir topluluğa, bir kitleye ihtiyaç vardı. Hangi fonksiyonu icra ediyor?
           Aslında Hegel bunun için güzel bir tabir kullanıyor. Buna yansıtma          gayretidir.                19
   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24