Page 18 - E-Dergi-Sayı 3
P. 18

Samsun E-Dergi    İbrahim Kalın Röportaj  Avrupa-merkezci tarih tasavvuru hakkında ne   yaratıcı düşüncenin İslam dünyasında İbn Rüşd ile
                                                               birlikte sona erdiği tezidir.
           düşünüyorsunuz?
                                                               İbn Rüşd 1198 yılında vefat etti. Yani 12.yy’dan
           Avrupa-merkezci tarih tasavvuru Avrupalı olmayan
                                                               sonra İslam dünyasında yaratıcı, felsefi, bilimsel
           bütün milletleri, kültürleri, gelenekleri oraya
           yamanmış birer küçük dipnota indirgiyor. Bu
                                                               düşünce ortadan kalktı diye bir tez ortaya atıldı
                                                               ve oryantalistler 1850-60’lı yıllardan itibaren bu
           manada dünya tarihi perspektifiyle bağdaşmayan,
                                                               tezi sürekli işlediler. Yüzlerce, binlerce, on binlerce
           küresel tarih araştırmalarına ters düşen son
                                                               kitapta ve makalede, derslerde, seminerlerde,
           derece dar bir bakış açısı. Zira Avrupa-merkezciliğin
           içerisinde de belli bir perspektifi yansıtıyor.
                                                               konferanslarda bu konu işlendi. Paradoksal
           Aydınlanma sonrası ortaya çıkan seküler
           modernleşmeci perspektifi temsil ediyor. Yani
                                                               araştırmacı da oldu. Hiç sorgulamadan aynen kabul
                                                               ettiler. Bunun doğru olmadığı çok açık seçik ortada.
           Avrupa’nın bütününü de temsil etmiyor. Çünkü
                                                               Zira İslam düşüncesinin pek çok büyük ismi farklı
           Avrupa-merkezci tarih tasavvurundan şikâyetçi       şekilde bunu benimseyen İslam dünyasında birçok
           olan pek çok Avrupalı tarihçi de var. Hele ki son   alanlarda kelamda, tasavvufta, tabiat bilimlerinde,
           dönemde Jack Goody gibi önemli tarihçiler bu        hukuk bilimlerinde bunun böyle olduğunu bilir.
           konularda ciddi antitezler de yazdılar. Çünkü       Bu tezin tarihsel olmadığını ispat etmek çok kolay.
           Avrupa-merkezcilik sadece dünya tarihini değil      Bugüne ve yarına baktığımız zaman insanlık
           Avrupa tarihini de belli bir perspektife indirgiyor   kültürünün, birikiminin büyük bir kısmını yok
           ve tarih araştırmalarında özellikle indirgemecilik   sayıyor. Adil bir tarih tasavvuru ve perspektifi
           çok ciddi bir sorundur. Öncelikle bizim bunu        sunmuyor.  Bunun sorgulanmaya devam edilmesi
           reddetmemiz lazım.                                  lazım. Dediğim gibi Avrupa’daki birçok düşünür
                                                               Avrupa-merkezciliği sorgulamaya devam ediyor.
           Avrupa-merkezci tarih tasavvuruna baktığımızda
           orada Hint medeniyeti yok, Çin, Afrika, Latin       Aslında 9 ve 10.yy’lardan itibaren İslam tarihçilerine
           Amerika, Uzakdoğu, İslam medeniyeti yok… Ne         baktığınız zaman çok köklü kapsamlı bir dünya
           var orada? Sadece Avrupa medeniyetinin Batı         tarihi perspektifi olduğunu görüyorsunuz.
           medeniyetiyle etkileşim oranında anlamlı hale       Farklı milletlerin, kültürlerinde anlatıldığı ve
           gelen, sahneye bir girip bir çıkan ama bir dipnot   hikâyeleştirildiği büyük bir tarih perspektifi
           olmanın ötesine geçemeyen farklı kültürler ve       olduğunu görüyorsunuz. Dolayısıyla burada
           tarihler var. Mesela oryantalizm tartışmalarında    yapılacak çok önemli çalışmalar var. Sadece
           genelde dikkatlerden kaçan bir şeydir. Bu Avrupa-   Avrupa-merkezci
           merkezci perspektifi örnekleyen en önemli
           hadiselerden bir tanesi literatürde felsefenin ve
   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23